KARŞILIKSIZ ÇEKTE HAPİS CEZASINA İLİŞKİN DÜZENLEME

KARŞILIKSIZ ÇEKTE HAPİS CEZASINA İLİŞKİN DÜZENLEME

728 sayılı “Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun” 09.08.2016 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Bu kanunla ; 5941 sayılı Çek Kanunu’nda değişiklik yapılmış ve karşılığı çıkmayan çekleri keşide edenler hakkında adli para cezası hükmedileceğine ilişkin düzenleme getirilmiştir. 5941 sayılı Çek Kanunu’nda yapılan değişiklik ile ;

“Üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre , kanuni ibraz süresi içinde ibrazında , çekle ilgili olarak “karşılıksızdır” kaşesi vurulması işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında, hamilin şikayeti üzerine, her çekle ilgili olarak binbeşyüz güne kadar adli para cezasına hükmolunur…..” şekilde bir düzenleme getirilmiştir.(Adli para cezası ödenmezse ceza hapis cezasına çevrilir.)

Bu düzenleme gereğince; 09.08.2016 tarihinden itibaren karşılığı çıkmayan çekleri düzenleyenler hakkında hamilin şikayeti üzerine ceza verilebilecektir.Malum olduğu üzere, piyasadaki yaygın uygulama gereğince çekin üzerindeki keşide tarihi ileri bir tarih olarak yazılmakta yani çek asli amacı olan ödeme aracı yerine bir kredi ve/veya borçlanma aracı olarak kullanılmaktadır. Bu sebeple yeni Çek Kanunu yürürlükte değilken düzenlenen ve piyasadaki yerel uygulama gereğince örneğin 3 -4 ay sonrası olarak tarih atılan çekler hakkında, kanundaki düzenleme gereğince ceza davası açılabilecektir. Bu durumun ticareti zora sokacağı, tacirlerin zor durumda kalacağına ilişkin bazı açıklamalar gündeme gelmektedir. Bu açıklamaların Mesnedi yoktur.

Çünkü; Türk Hukuku’nda çekle ilgili olarak yapılan düzenlemeye baktığımızda; Çek, keşidecinin bankadaki parasının, borçlu olduğu kişiye/kişilere ödenmesi için, muhatap bankanın çıkardığı ve keşideciye verdiği, ödeme aracı olan yazılı bir evraktır. Yani aslolan kural, “çekte vade olmadığı, tanzim edildiği tarihte ödeme yapılması amacı ile düzenlendiği” dir. Lakin ticaret hayatında çek, daha çok ödeme aracı olarak değil borçlanma aracı olarak kullanılmaktadır. Piyasadaki bu uygulamadan dolayı 5941 sayılı Çek Kanunu’nda, çekin üzerinde yazılı düzenleme tarihinden önce bankaya tahsil için ibraz edilemeyeceği düzenlenmiştir.

Tüm bu açıklamalar dikkate alındığında , şimdiki serzenişlere bakılarak 5941 sayılı Çek Kanunu’nda yapılan adli para cezasına ilişkin düzenlemenin yürürlük tarihinin , 09.08.2016 tarihinden daha ileri bir tarihe alınmasının hukuk mantığı ve tekniği bakımından uygun olmadığını düşünmekteyim.

Çünkü; yasal olarak düzenlenen bir çekin karşılıksız çıkması halinde ceza verilebilmesi için keşidecinin kastına gerek yoktur. Bu suç şekli bir suçtur ve keşide tarihinde çekin karşılığının çıkmaması halinde suç kasıt aranmaksızın oluşur. Ayrıca ne yazık ki bir anlamda “09.08.2016 dan evvel düzenlediğim ve üzerine ileri tarih yazdığım Çek’i düzenlerken, yazdığım tarihte ödeyemeyecek olursam nasılsa hapis cezası yok diye düşünmüş idim ancak yeni kanunla 09.08.2016 sonrası tarihi taşıyan Çeke ceza geldi, buna isyan ve itiraz ediyoruz” şeklindeki düşüncenin ve beyanatın da hiç bir hukuki dayanağı yoktur. Genel kabule göre çek düzenleyip vermekte güdülen asıl amaç, çek bedelinin ödenmesi , yani borcun ifa edilmesidir. Bu sebeple bu tarz bir açıklamanın ayrıca, esasen özendirilmesi ve savunulması gereken dürüst ve basiretli ticaret ilkelerine de uygun olmadığını düşünmekteyim.

Av.Fatma KARATAŞLI