6331 sayılı İş Sağlığı ve güvenliği Kanunu 20.06.2012 tarihinde kabul edilmiş ve 01.01.2013 tarihinden itibaren belirli iş yerlerinden başlamak üzere yürürlüğe girmiştir. Bu yazımız ile kanunla ilgili genel bilgileri kaleme alınmıştır.
Kanunla getirilen en önemli değişiklik, kanunun kamu ve özel sektöre ait bütün işlere ve işyerlerine, bu işyerlerinin işverenleri ile işveren vekillerine , çırak ve stajyerlerde dahil tüm çalışanlarına faaliyet konularına bakılmaksızın uygulanacak olmasıdır. Bu kanun, ev hizmetlerine ait işlerle çalışan istihdam etmeksizin kendi nam ve hesabına mal ve hizmet üretimi yapanlar hakkında uygulanmayacaktır. Kanun işverenin , çalışanların işle ilgili sağlık ve güvenliğini sağlamakla yükümlü olduğunu düzenlemiş ve işverenin ;
- Mesleki risklerin önlenmesi, eğitim ve bilgi verilmesi dahil olmak üzere her türlü tedbirin alınması, organizasyonun yapılması,gerekli araç ve gereçlerin sağlanması, sağlık ve güvenlik tedbirlerinin değişen şartlara uygun hale getirilmesini, mevcut durumun iyileştirilmesi için çalışmalar yapmasını,
- İşyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerine uyulup uyulmadığı izlemesini, denetlemesini,uygunsuzlukların giderilmesini,
- Risk değerlendirmesi yapmasını,
- Çalışana görev verirken , çalışanın sağlık ve güvenlik yönünden işe uygunluğunu göz önüne almayı,
- Yeterli bilgi ve talimat verilenler dışında ki çalışanların hayati ve özel tehlike bulunan yerlere girmemesi için gerekli tedbirleri almasını yükümlülük olarak getirmiştir.
Bu kanunda getirilen değişiklik ile, işyeri dışındaki uzman kişi yada kuruluşlardan hizmet satın alınmasının işverenin sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağına yöneliktir. Yine işçinin iş sağlığı ve güvenliği alanında ki yükümlülüklerini ihlal etmiş olmasının işverenin sorumluluğunu etkilemeyeceği düzenlemiştir. Yani işveren, bu kanunda kendisine düşen yükümlülükleri yaptığı ölçüde sorumluluktan kurtulacaktır. Ve de işveren iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili tedbirleri alırken oluşan maliyeti asla çalışanlara yansıtamayacaktır. Kanunla getirilen en önemli değişiklik, işverenin risk değerlendirmesi yapması yada yaptırmasıdır. İşveren risk değerlendirmesi yaptıktan sonra, işyerini ve işyerinin koşullarını bu risk değerlendirmesine göre tekrar düzenleyecek, makine ve ekipmanları yenileyecek, daha az tehlikeli olanla değiştirecek sözün kısası işyerindeki çalışma şartlarını hiç yada en az iş kazası yada meslek hastalığı olacak şekilde düzenleyecektir. İşveren, mesleki risklerin önlenmesi ve bu risklerden korunulmasına yönelik çalışmaları da yapmak zorunda olup, bu anlamda iş güvenliği uzmanı, işyeri hekimi ve diğer sağlık personelinden yardım almak , onları görevlendirmek durumundadır. İşveren, bu kişilerin kendisine yazılı olarak tebliğ ettiği tedbirleri almak durumundadır. Bu kanunla , kanunda sayılan işyerlerine iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili konularda devlet tarafından destek sağlanacaktır. Kamu kurum ve kuruluşları hariç olmak üzere, ondan az çalışanı olan çok tehlikeli ve tehlikeli sınıfta olan işyerleri bu yardımdan yararlanabilecektir. Bu şartlara sahip iş yerlerinden, sigortasız işçi çalıştırdıkları tespit edilenler hakkında Sosyal Güvenlik Kurumunca işlem yapılacak, devlet tarafından verilen destek faizi ile birlikte geri alınacaktır. Ayrıca bu işyerleri 3 yıl süre ile bu destekten yararlanamayacaklardır. İş sağlığı ve güvenliğine ilişkin kanunda, işyerlerinde iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi çalıştırılması şartı getirilmiştir. İş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi, işyerinde iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili alınması gerekli tedbirleri işverene yazılı olarak bildirir. Bunlardan hayati tehlike arz edenlerin işverence yerine getirilmemesi halinde bu durumu iş güvenliği uzmanı yada işyeri hekimi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının ilgili birimine bildirecektir. İşyeri hekimi yada iş güvenliği uzmanı , iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinde ki İHMALLERİNDEN dolayı, hizmet sundukları işverene karşı sorumlu olacaklardır. İşyeri hekiminin ve iş güvenliği uzmanının tam süreli çalışmasının gerektiği durumlarda işveren, işyeri sağlık ve güvenlik birimi kurmak durumundadır. Hangi şartlarda işyeri hekimin ve iş güvenliği uzmanının tam zamanlı çalışacağı çıkarılacak yönetmelikle belirlenecektir. Tehlike sınıflarının belirlenme işlemini Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yapılacaktır. Ciddi ve yakın tehlike ile karşı karşıya kalan çalışan, durumu işverene bildirmek ve durumun tespit edilmesi ile gerekli tedbirlerin alınmasını isteyebileceklerdir. İşverenin çalışanın talebi yönünde karar vermesi halinde , gerekli tedbirler alınıncaya kadar çalışan, çalışmaktan kaçınabilecektir. Bu çalışmadığı dönem için ücret ve diğer haklarından kesinti yapılamayacaktır. Çalışan, ciddi ve yakın tehlikenin önlenemez olduğunu durumlarda çalışma alanın terk ederek güvenli bir alana gidebilecektir.Bundan çalışanın hakları kısıtlanamayacaktır. Çalışan iş sözleşmesine göre çalışmakta olup da, talep etmelerine rağmen gerekli tedbirlerin alınmadığı durumlarda tabi oldukları kanun hükümlerine göre iş sözleşmesini fesh edebilirler. İşveren; işçilerin
- işe girişlerinde,
- iş değişikliğinde,
- iş kazası, meslek hastalığı, sağlık nedeniyle tekrarlanan işten uzaklaşmalarında sonra işe dönüşlerinde
- Bakanlıkça belirlenen düzenli aralıklarla sağlık muayenelerini
yaptırmak durumundadır. Tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerlerinde çalışacaklar , yapacakları işe uygun olduklarını belirten sağlık raporu olmadan işe başlatılamaz. Sağlık raporu , işyeri sağlık ve güvenlik biriminde veya hizmet alınan ortak sağlık ve güvenlik biriminde görevli olan işyeri hekiminden alınacaktır. İşveren, çalışanların iş sağlığı ve güvenliği eğitimlerini almasını sağlamak durumundadır. Bu eğitim özellikle, işe başlamadan önce, çalışma yeri ve iş değişikliğinde , iş ekipmanının değişmesi halinde veya yeni teknolojinin kullanılması halinde verilmesi zorunludur. Tehlikeli ve çok tehlikeli işlerde çalışanlar ancak mesleki eğitim almaları halinde çalıştırılabilir. Mesleki eğitimi olmayanlar bu tür işlerde çalıştırılamaz. İşveren, iş kazası yada meslek hastalığı geçirip de, çalışmaya ara veren ve sonra tekrar çalışmaya başlayan çalışana, işe başlamadan önce ilave eğitim vermek durumundadır. Yine her hangi bir sebeple , 6 aydan fazla bir süre ile işten uzak kalan çalışana, tekrar işe başlamasından önce bilgi yenileme eğitimi verilmek durumundadır. Tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfında çalışacaklar, daha önceki işyerlerinde bu yönde eğitim aldıklarını belgelemedikleri sürece, yeni işlerinde iş başı yaptırılmazlar. Çalışanlar, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili aldıkları eğitim ve işverenin bu konuda ki talimatları doğrultusunda, kendilerinin ve hareketlerinden veya yaptıkları işten etkilenen diğer çalışanların sağlık ve güvenliklerini tehlikeye düşürmemekle yükümlüdürler. Bu kanunla ilgili olarak çalışanlar çalışan temsilcisi seçmek durumundadırlar. Elli yada daha fazla çalışanın bulunduğu ve altı aydan fazla süren sürekli işlerin yapıldığı işyerlerinde, işveren iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili işlemleri yürütmek üzere İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KURULU kurar. Kurulla ilgili düzenlemeler yönetmelikle yapılacaktır. Bu kanun ile , Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na işin durdurulması yetkisi getirilmiştir. İşyerinde ki bina ve eklentilerinde,çalışma yöntem ve şekillerinde veya iş ekipmanlarında çalışanlar için hayati tehlike oluşturan bir husus tespit edildiğinde bu tehlike giderilinceye kadar, işyerinin bir bölümünde yada tamamında iş durdurulabilecektir.
Bu kanun, 50’den fazla çalışanı olan tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri için 01.01.2012 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 50’den az çalışanı olan tehlikeli ve çok tehlikeli sınıftaki işyerleri için 30.06.2013 tarihinde yürürlüğe girecektir. 50’den az çalışanı olan ve az tehlikeli sınıfta yer alan işyerleri için 30.06.2014 tarihinden yürürlüğe girecektir.